-
1 yavaş
ме́дленный* * *1.1) ме́дленныйyavaş bir yürüyüş — неторопли́вая похо́дка
2) споко́йный, ти́хийyavaş adam — споко́йный челове́к
yavaş at — сми́рная ло́шадь
3) ти́хий, негро́мкий2.yavaş bir sesle konuşmak — разгова́ривать ти́хим го́лосом
1) ти́хоyavaş konuş — говори́ [по]ти́ше
2) ме́дленно; осторо́жноyavaş tutmak — держа́ть что-л. осторо́жно
yavaş tut, içinde kırılacak eşya var — держи́ осторо́жно, там бью́щиеся ве́щи
yavaş vurmak — слегка́ уда́рить
yavaş yürümek — ме́дленно ходи́ть
••- yavaş ol!
- yavaş!
- yavaştan almak -
2 yavaş
1.1) ме́дленныйyavaş bir yürüyüş — неторопли́вая похо́дка
2) споко́йный, ти́хийyavaş adam — споко́йный челове́к
3) ти́хий, негро́мкий2.1) понемно́гу, постепе́нно, осторо́жноyavaş tutmak — осторо́жно бра́ться за что
yavaş vurmak — слегка́ уда́рить
2) ти́хоyavaş konuş — говори́ ти́хо
-
3 lob
n. lob, havaya vurulan top (tenis)————————v. topu havaya vurmak, hantalca koşmak* * *1. yavaş at (v.) 2. yavaş atılan top (n.)* * *[lob] 1. noun(a slow, high throw, hit etc of a ball etc.) havaya doğru vurulan top2. verb(to throw or strike (a ball etc) so that it moves high and slowly: He lobbed the ball over the net.) havaya doğru vurmak -
4 clap
(el) çirpmak; alkislamak; dostça vurmak; koyuvermek; gönderivermek; postalamak,alkis, alkislama; gürleme; yavas vurma; (the ile) belsoguklugu
См. также в других словарях:
tıpışlamak — i, hlk. Çocuğu uyutmak veya susturmak için arkasına yavaş yavaş vurmak, tapıklamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
okşamak — i 1) Sevgi, şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak Oğlan kızın yanına geldi, saçlarını okşuyor. H. Taner 2) nsz, mec. Hafifçe dövmek Bir gün hani bir huysuzluk ettiği zaman, al eline, biraz… … Çağatay Osmanlı Sözlük